8 Şubat 2014 Cumartesi

Provence'den Giderken


Provence'den Giderken
-
Artık gitmem gerekiyormuş
Usul usul,
Yıldızlarla taçlanmış gece gibi,
Sakin huzurlu yüreğinden.
.
Provence'nin rengine bürünen
Leylak renkli kalbim, incindi o sözlerden...
.
Halbuki daha sana çok;
Seni seviyorlarımı tüketecektim
Kalbimin henüz kırılmamış kentinden.
Şimdi sessizce giderayak
Sana saklıyım ben, diyecektim.
Sarılır gibi gidiyorum senden.
.
Yobaz ,ve de cahil şehirlerin
Dilini yemişler!
Sokaklara dağıtılan bilgiler ise
Henüz yeni yeşermekte...
Gariban çocukların hayalleri kadar da yakın.
Şimdi ben bunları bir bavula nasıl sığdırayım?
Aşkımı dahi sığdıramam ki,o küçücük yere.

"Marifet mi yani,
Bavula sığdırıp sığdıramamak?" diyeceksin
Doğru:Kalbe sığamayan nereye sığabilir ki?
İşte tüm yüküm bu benim.
.
Yalnızlık gibi yaşamak var önümde,
Yaşlanmaktan da korkuyorum üstelik,
Kızların kahkahalarından uzaklaşmak gibi, bir şey bu.
Öyle ya, uzun hikayelerimi yalnız onlar dinlerdi,
Yalnız bir gün geçirmek nedir,ancak onlar bilirdi.
.
İşte gidiyorum Provence'nin  patika yollarından geçerek.
Daha şimdiden her yer seni anımsatır;
Mesela şu fundalıklar gibi.
"Gidişim delikanlıca olmamalı," diyorum içimden
"Kitap gibi yaşadım ,öyle de gitmeliyim senden."
.
Biraz Provence,verir misiniz hanımefendi!
Gözyaşlarımı silmek istiyorum sizden,
Biraz daha lütfen!
Ömrümü de silmek istiyorum;
Şuraya dökülmüştü kendileri
Güneş gelmeden hemencecik silip,
Cebime saklayayım ki
Ne de olsa anılar yaşatıyor insanı,
Öyle değil mi, hanımefendi?

.
Ben giderken bile anılar ekiyorum mesela:
İster güze- ister bahara
Yine gelip yetişiyorlar ardım sıra.
Çocuk misali bunlar,
Hiç de laftan sözden anlamazlar!
Ne git diyebiliyorsun- ne de kal.
Anadilleri ınga ınga çünkü.
Ben unuttum anadilimi,
Seni de unutmak istemezdim,
"Git!" demeseydin eğer!
Kim bilir sen "Git!"dedin diye
Anadilimi de anımsarım belki,
Belki her şeyi unuturum da
Inga ınga derim,yaşamak aslında yalnızca buymuş!
Evet,buymuş derim.

Meral Meri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder